Türkiye, anne sağlığı alanında önemli bir başarıya imza attı. Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılan verilere göre, 2024 yılında yüz bin canlı doğumda anne ölüm oranı 11,5 olarak kaydedildi. Bu oran, Türkiye’de bugüne kadar ölçülen en düşük anne ölüm oranı oldu. Anne ölüm oranı, ülkelerin sağlık sistemlerinin etkinliğini ve toplumsal gelişmişliğini gösteren kritik bir gösterge olarak değerlendiriliyor.

Yayımlanan Türkiye Ulusal Anne Ölümleri Çalışması sonuçlarına göre, Türkiye bu oranla yalnızca kendi sağlık hedeflerini aşmakla kalmadı, aynı zamanda Birleşmiş Milletler’in 2030 yılı hedeflerini de uzun yıllar önce yakalayarak uluslararası alanda örnek bir konuma geldi.

Sağlık Bakanlığı açıklamasında, anne ölüm oranının 2005 yılında yüz binde 28,5 olduğu hatırlatılırken, bu oranın 2017’de 14,5, 2023’te 13,5, 2024’te ise 11,5 seviyesine kadar düştüğü belirtildi. Aynı dönemde bebek ölüm hızı da dikkat çekici bir düşüş gösterdi. 2023'te binde 10,1 olan bebek ölüm hızı, 2024'te binde 9,0 olarak gerçekleşti. 5 yaş altı ölüm hızı ise binde 14,7'den binde 11,1’e geriledi.

Anne ölüm oranı, bir yıl içerisinde gebelikle ilişkili nedenlerle hayatını kaybeden kadın sayısının, aynı yıl içinde gerçekleşen canlı doğum sayısına oranı olarak tanımlanıyor. Bu oran, 100 bin ile çarpılarak hesaplanıyor ve ülkelerin sağlık performansının ölçülmesinde önemli bir kriter olarak kabul ediliyor.

Türkiye, 1990 yılında yüz bin canlı doğumda 100 olan anne ölüm oranını, 2000’li yıllarda başlatılan sağlık reformları ve geniş kapsamlı sağlık hizmetleriyle önemli ölçüde azaltmayı başardı. Özellikle anne ve bebek sağlığına yönelik eylem planları, ulaşılabilir doğum hizmetleri, eğitim çalışmaları ve sağlık altyapısının güçlendirilmesi bu başarıda etkili oldu.

TÜİK verilerine göre, yalnızca 2024 yılında bebek ölüm sayısı 9.731’den 8.475’e düştü. Bu gelişmeler, Türkiye'nin sağlık sisteminin geldiği noktayı gözler önüne sererken, anne ve çocuk sağlığına verilen önemin somut sonuçlarını da ortaya koyuyor.