Özellikle Ordu'nun İkizce ilçesinde zarar oranının %100’e ulaştığını, Ulubey, Fatsa, Gürgentepe ve Kabadüz’de ise %50-60 arasında değiştiğini aktaran Adıgüzel, sahada yapılan gözlemlerde birçok bahçede fındık meyvesinin kalmadığını, bazı alanlarda yaprakların dahi çürüdüğünü söyledi. Kivi üretiminde de yüksek rakımlarda ciddi kayıplar yaşandığı ifade edildi.

“TARSİM Zarar Tespitinde Sınırlayıcı Uygulamalarla Üreticiyi Mağdur Ediyor”

Milletvekili Adıgüzel, TARSİM’in zararı sadece fındığın "meyve dönemi" ile sınırlı tutarak tazmin etmeye çalıştığını, bu yaklaşımın üreticiyi mağdur ettiğini dile getirdi. Don olayının bitkinin tüm gelişim evrelerini etkilediğini belirten Adıgüzel, zararın çiçek ya da meyve dönemi olarak ayrıştırılamayacağını vurguladı.

Ayrıca TARSİM sigortasının sadece tapulu araziler için geçerli olmasının, 2B arazilerde üretim yapan binlerce çiftçiyi kapsam dışında bıraktığını ve bu üreticilerin zararlarının devlet eliyle karşılanması gerektiğini ifade etti.

Rekolte ve Fiyat Politikalarına Sert Eleştiri

Karadeniz İhracatçılar Birliği’nin açıkladığı 768 bin tonluk rekolte tahminine de tepki gösteren Adıgüzel, bu sayının sahadaki gerçek durumu yansıtmadığını ve üretici lehine değil, ihracatçı lehine bir piyasa stratejisi olduğunu savundu.

Fındık fiyatlarının serbest piyasada 150 TL seviyelerine ulaşmasının ardından Toprak Mahsulleri Ofisi’nin 125 TL’den fındık satışı yaparak fiyatları düşürme girişimini eleştiren Adıgüzel, "Hükümetin açıkladığı fiyat artık taban değil, tavan fiyatı işlevi görüyor" dedi.

“Üreticinin Sırtından Kazanmayı Bırakın, Destek Verin”

Tüm kurum ve paydaşlara üreticiyi destekleme çağrısında bulunan Adıgüzel, tarım üretiminin sürdürülebilirliği için üreticinin zararlarının karşılanmasının ve baskıcı fiyat politikalarından vazgeçilmesinin şart olduğunu belirtti.