Çocuklarda karın ağrısı sık gördüğümüz sorunlardan bir tanesidir. Hemen hemen her çocuk hayatının bir döneminde bir kez olsun karın ağrısı tecrübe etmiştir. Biz genel olarak karın ağrısına iki şekilde yaklaşırız. Bir tanesi akut dediğimiz yani 24 saatten kısa süredir var olan karın ağrısı, diğeri de kronik veya tekrarlayan karın ağrısıdır.
AKUT karın ağrısı çoğunlukla cerrahi bir gerekçeyle olduğu gibi düşünülse de aslında cerrahi nedenlerden meydana gelenler yüzde 10'u geçmez. Ancak kronik veya tekrarlayan karın ağrısı da çoğu zaman cerrahi değildir gibi düşünülse de zaman zaman cerrahi bir sorunla da ilişkili olabilir. O nedenle hasta bize ilk geldiğinde öyküsünü aldıktan sonra düzgün bir fizik muayene yaparak bunun nedenini anlamaya çalışırız.
Çocuklarda kınır arasının patofizyolojisi 3 şekilde ortaya çıkmaktadır. Bir tanesi yanma tarzında bir ağrıdır. Sıklıkla bu medikal nedenlerle ilişkili olabilir. Diğeri ise bıçak saplanır tarzı olan ağrıdır ve çoğunlukla cerrahi bir sorunu bize telkin eder. Diğer bir ağrı tipi ise yansıyan tipik karın ağrısıdır. Yani mesele akciğerindeki bir akciğerdeki javi arasında sıvı toplanmasına bağlı olarak karında ağrı hissedilmesi bir yansıyan ağrı tipidir.
Çocuklarda karın ağrısını öykü ve fizik muayeneden sonra çeşitli laboratuvar testleri ile değerlendirmeye almaktayız. Ancak burada şu unutulmamalıdır. Çocuklarda karın ağrısının yüzlerce nedeni vardır. Bunlar mide bağırsak sistemiyle ilgili olabileceği gibi karaciğer, pankreas, safra yolları ile ilişkili olabilir. Bazen kalpteki sorun akciğerdeki sorunlar yansıyan ağrı ile karın ağrısına neden olabilir. Bir şeker hastalarında diyabetik kete, astor dediğimiz metabolik nedenler ya da hipotiroidi dediğimiz tiroid bezi soğuk sonunda belgelenen karın ağrısı olabilir. Kurşun zehirlenmesi dediğimiz zehirlenme durumlar ve diğer zehirlenme durumlarında karın ağrısı olabilir. Bu listeyi uzatmak mümkündür. Özetle söylemek gerekirse çocuk bize karın ağrısı ile geldiğinde bunun akut kronik mi ağrısının tipini anlamaya çalışır ve tetkiklerle nedeni anlamaya yönelik olarak durumu daha ayrıntılı kandırmaya çalışırız. Bu çalışmalar neticesinde de tanıya yönelik olarak da tedavi planlanmaktadır.
Şunu unutmamak gerekir. Kanı karnı ağrıyan hiçbir çocuğa ağrı kesici verilmez. Zira bu çocuğun vücudunun alarm sistemidir. Biz ağrıyı durduğumuz taktirde bu alarm sistemini kestiğimiz için alttaki patolojik sürecin ilerlemesini ve bizim geç tanı koymamızı yol açabilir.
