Beyaz yakalı çalışanlar arasında son dönemde dikkat çeken bir uyku sorunu daha gündeme geldi: İntikam uykusuzluğu. Gün içinde kendine zaman ayıramayan bireylerin, uyuması gereken saatleri bilerek ertelediği bu durum, hem ruhsal hem de fiziksel sağlığı tehdit ediyor.
Uzmanlar, özellikle yoğun iş temposuyla mücadele edenlerin, gece saatlerini kendi “özgür zamanları” olarak gördüğünü ve bu nedenle uykudan feragat ettiğini belirtiyor. Psikiyatrist Uzm. Dr. Pelin Taş, bu alışkanlığın uzun vadede ciddi uyku bozukluklarına ve ruhsal dengesizliklere neden olabileceğine dikkat çekiyor.
Gün boyunca iş stresi, toplantılar, e-postalar ve bitmek bilmeyen sorumluluklar arasında boğulan beyaz yakalılar, günün sonunda “Bu zaman benim” diyerek uyumayı bilinçli şekilde geciktirebiliyor. Bu davranış, uzmanlara göre bir tür kontrolü geri alma ve psikolojik dengeleme çabası.
Bu sorunun en yaygın belirtileri arasında:
-
Geç saatlerde dijital ekranlara bağlı kalmak
-
Yatakta sosyal medya veya dizi izlemek
-
Sabah yorgun uyanmak
-
Gün içinde dikkat dağınıklığı ve tahammülsüzlük
yer alıyor. Özellikle performans baskısı altında olan ofis çalışanları bu davranış modeline daha yatkın hale geliyor.
Uzun Vadede Neler Olur?
İntikam uykusuzluğu, kısa vadede bir kaçış hissi verse de, uzun vadede:
-
Uyku düzeninde bozulma
-
Zihinsel yorgunluk
-
Duygusal iniş çıkışlar
-
İş performansında düşüş
gibi olumsuz etkiler yaratabiliyor. Uyku kalitesindeki düşüş, bireyin genel yaşam kalitesini de doğrudan etkiliyor.
Uzm. Dr. Pelin Taş, uyku düzenini korumak için şu önerilerde bulunuyor:
-
Gün içinde küçük kişisel molalar planlayın
-
Ekran süresini sınırlayın
-
Akşam saatlerinde gevşeme odaklı aktiviteler tercih edin
-
Kişisel zamanı yalnızca geceye bırakmayın, gün içine yayılan bir rutin oluşturun
İntikam uykusuzluğu, bireyin yalnızca uykusunu değil, tüm yaşam dengesini etkileyen bir durum. Sağlıklı bir zihin ve beden için, uykudan değil, düzensizlikten feragat etmek gerekiyor.