Katıldığı televizyon programıyla tanınan sosyal medya fenomeni Nihal Candan’ın anoreksiya nedeniyle yaşamını yitirmesi, göz ardı edilen ancak ölümcül sonuçlara yol açabilen yeme bozuklukları gerçeğini bir kez daha gündeme taşıdı. Uzmanlara göre anoreksiya, yalnızca kilo takıntısından ibaret değil; ruhsal acının, kontrol ihtiyacının ve benlik algısının derin bir ifadesi. Üstelik bu durum sadece genç kadınları değil, her yaştan ve cinsiyetten bireyleri etkileyebiliyor.

Yeme bozuklukları, kişinin duygusal çatışmalarını beden yoluyla dışa vurduğu karmaşık bir sürecin sonucu olarak değerlendiriliyor. Psikiyatri uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, “Bu yalnızca kilo kaybı değil; bozulmuş benlik algısı ve duygusal düzenleme bozukluğu barındıran ciddi bir psikiyatrik rahatsızlıktır” diyerek sürecin ciddiyetine dikkat çekiyor.

Klinik psikolog Beste Hasırcı ise anoreksiyanın kişinin içsel çığlığını duyurma biçimi olduğunu ifade ediyor. Yemek, duygusal başa çıkma yöntemi haline gelirken; birey, yaşadığı içsel karmaşayı bedeninde sergilemeye başlıyor. Bu yüzden uzmanlar, davranışlara değil, davranışların ardındaki duygulara odaklanılmasını öneriyor.

Erken belirtiler arasında yemek yemeyi reddetme, aşırı egzersiz, kalori takibi, kusma eğilimi ve tartılma alışkanlıkları yer alıyor. Uzun süreli yetersiz beslenme ise adet düzensizliği, saç dökülmesi, tüylenme, halsizlik gibi fiziksel sinyaller veriyor.

Sosyal medya, bu rahatsızlıkları tetikleyen unsurlardan biri. Özellikle genç bireyler arasında yayılan mükemmel vücut imajı ve zayıflığın başarıyla özdeşleştirilmesi, beden memnuniyetsizliğini körüklüyor.

Tedavi süreci ise zorlu ancak mümkün. Uzmanlar, iyileşmenin psikiyatrist, psikolog ve diyetisyenin ortak çalıştığı çok yönlü bir yaklaşımla sağlanabileceğini belirtiyor. Aile desteği, sürecin önemli bir ayağını oluşturuyor.

Anoreksiya dışında sık görülen bulimia, ARFID ve ortoreksiya gibi yeme bozuklukları da benzer psikolojik zeminlerde gelişiyor. Her biri farklı semptomlar taşısa da, ortak noktaları bireyin kontrol arayışı ve içsel çatışmalarını yeme davranışına yansıtması.

Uzmanlar, bu durumların yalnızca kişinin görünüşüne bakılarak anlaşılmasının mümkün olmadığını vurgularken, toplumda yaygın olan “irade eksikliği” yaftasının da tedaviye erişimi zorlaştırdığını ifade ediyor.