Ordu Kadın Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında yürüyüş düzenledi. 19 Eylül Ortaokulu’ndan başlayarak Sırrıpaşa Caddesi üzerinden Köprübaşı Ceren Özdemir Meydanı’na yürüyen kadınlar, çeşitli sloganlar atarak kadın haklarına yönelik baskılara karşı mücadele çağrısında bulundu.
“Kadın, yaşam, özgürlük”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Yaşasın kadın dayanışması” gibi sloganlarla yürüyen katılımcılar, kadın haklarının korunması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için dayanışmanın önemine vurgu yaptı.
“Kadınların Kazanımları Hedef Alınıyor”
Meydan’da gerçekleştirilen basın açıklamasını, Eğitim Sen Kadın Sekreteri Neşe Yüce okudu. Yüce, kadınların uzun yıllar mücadeleyle elde ettiği haklara yönelik baskıların arttığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuzca çekilmek, kadın cinayetlerinin politik olduğunu kanıtlar niteliktedir. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yeterli adımlar atılmıyor, şiddet failleri cezasız kalıyor. Siyasi iktidar, kadınların korunmasına yönelik yasaları etkin bir şekilde uygulamayarak bu cinayetlerden birinci derecede sorumludur.”
“Aile Yılı Değil, Kadın Yılı”
Hükümetin 2025 yılını “Aile Yılı” ilan etmesine de tepki gösteren Yüce, bu söylemin kadınları toplumsal cinsiyet rollerine hapsetmeyi amaçladığını vurguladı:
“Aile politikaları, kadınları geleneksel rollere sıkıştırarak onların toplumsal hayattan uzaklaştırılmasını hedefliyor. Esnek çalışma modelleri kadınları iş gücünden koparıyor ve ekonomik bağımsızlıklarını zayıflatıyor. Kadınların yaşamları üzerindeki karar hakları ellerinden alınıyor.”
“Kadınları Düşük Ücret ve Güvencesizlik Bekliyor”
12. Kalkınma Planı’nda kadınların iş ve aile yaşamının uyumlaştırılması için esnek çalışma modellerinin öne çıkarıldığını belirten Yüce, bu durumun kadınları düşük ücretli ve güvencesiz işlere yönlendireceğini ifade etti:
“Kadınların ev ve çocuk bakım sorumlulukları nedeniyle tam zamanlı çalışamayacağı varsayımı, onları düşük ücretli, güvencesiz ve esnek işlere mahkûm ediyor. Bu durum, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirerek kadın yoksulluğunu artırıyor.”
“Kadınlar Sermayeye Köle Olmayacak”
Kapitalist sistemin kadın emeğini ucuz iş gücü olarak gördüğünü belirten Yüce, kadınların toplumsal hakları için mücadeleyi sürdüreceğini söyledi. Kadınların çalışma hakları, kreş, emzirme izni ve eşit ücret gibi taleplerinin görmezden gelinemeyeceğini ifade etti.
“Kayyum Politikaları Kadınları Etkiliyor”
Muhalefet belediyelerine kayyum atamalarına da değinen Yüce, kayyumların göreve gelir gelmez kadın haklarıyla ilgili projeleri durdurduğunu belirtti:
“Kayyum atanan belediyelerde, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik uygulamalar sonlandırılıyor. Bu, kadınların kamusal alandaki varlığını azaltan bir politikadır.”
“Vardık, Varız, Var Olacağız”
Kadınlar olarak AKP iktidarının "Aile Yılı" ilan ettiği 2025’i "Kadın Yılı" olarak kabul ettiklerini vurgulayan Yüce, şu sözlerle açıklamasını sonlandırdı:
“Bize evin yolunu gösteren politikalara karşı alanlarda, sokaklarda, iş yerlerinde, kamusal alanda mücadelemizi büyütüyoruz. Eşit yurttaşlık ve özgürlük mücadelemiz devam edecek.”