Belediye-İş Sendikası Ordu Şube Başkanı Kadir Altun, 2025 yılı için belirlenecek asgari ücretle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Altun, asgari ücretin yalnızca bir çalışanın değil, ailesinin de insanca yaşayabileceği bir ücret olması gerektiğini vurguladı. Açıklamasında, mevcut ekonomik koşullar, yüksek enflasyon ve geçim sıkıntısına dikkat çekti.
“Açlık Sınırı Taban Ücret Olamaz”
Kadir Altun, asgari ücretin belirlenmesinde kullanılan rakamların, açlık sınırını bir pazarlık unsuru olarak görmenin doğru olmadığını ifade etti. Altun, “Asgari ücret, bir çalışanın sadece gıda değil, barınma, ısınma, eğitim, sağlık, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olmalıdır” dedi. Türkiye'de Aralık 2024 itibarıyla dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 20.562 TL'ye, bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyetinin ise 26.712 TL'ye ulaştığını belirten Altun, mevcut asgari ücretin bu rakamların çok gerisinde kaldığını söyledi.
"Yoksulluk Sınırı 66.976 TL Oldu"
Altun, Türkiye'deki yoksulluk sınırının Aralık 2024 itibarıyla 66.976 TL olarak belirlendiğini ifade etti. Yoksulluk sınırının, bir ailenin kira, elektrik, su, gıda, ulaşım, sağlık, eğitim gibi tüm temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir ücret düzeyini ifade ettiğini belirten Altun, bu seviyenin altında kalan ücretlerin asgari ücret olarak kabul edilemeyeceğini söyledi.
“İşçinin Tek Geçim Kaynağı Ücretidir”
Altun, enflasyon ortamında yaşanan zamların emekçiler üzerindeki etkisine de dikkat çekti. "Esnaf maliyet artışını ürün fiyatlarına yansıtırken, emekçinin böyle bir şansı yok. İşçinin tek geçim kaynağı, alın teriyle kazandığı ücrettir" diyen Altun, enflasyonun işçinin satın alma gücünü her geçen gün düşürdüğünü vurguladı.
"Enflasyon Karşısında Ezilmeyen Bir Ücret İstiyoruz"
Altun, asgari ücretin belirlenmesinde yalnızca enflasyon oranlarının değil, aynı zamanda bir ailenin insanca yaşam standartlarının da dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Altun, "TÜİK’in açıkladığı enflasyon yüzde 50 civarında, bağımsız kuruluşlar tarafından açıklanan ENAG enflasyonu ise yüzde 100'ü aşıyor. Bu koşullarda yapılacak zamlar, işçiye nefes aldırmaktan uzak kalacaktır" dedi.
"Anayasaya Uygun Bir Asgari Ücret İstiyoruz"
Kadir Altun, asgari ücretin Anayasa'nın 55. maddesine uygun olarak belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Anayasa'nın ilgili maddesinde, "Asgari ücretin belirlenmesinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu dikkate alınır" ifadesinin yer aldığını belirten Altun, bu kuralın uygulanması gerektiğini söyledi.
“Her Ay Enflasyon Kadar Artış Talep Ediyoruz”
Altun, asgari ücretin yıllık olarak belirlenmesi yerine her ay TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranında artış yapılması gerektiğini ifade etti. Yüksek enflasyon ortamında yıllık zammın yetersiz kaldığını belirten Altun, “Her gün fiyatların değiştiği bir ortamda, asgari ücretin yıllık olarak belirlenmesi yanlıştır. Her ay, TÜİK’in enflasyon oranı kadar artış yapılmalıdır” dedi.
"Kimse Emekçiye Sıtmaya Razı Ol Demesin"
Altun, hükümetin kamuoyunda asgari ücret beklentisini düşük tutma çabalarına da değinerek, "Kimse emekçiye ölümü gösterip, sıtmaya razı olmasını istemesin" ifadesini kullandı. Bu sözlerle, işçilere düşük bir ücret teklif edilmesini eleştirdi.
"Emekçiler Bu Sürecin Mağdurudur"
Altun, ekonomik krizin faturasının emekçiye kesilemeyeceğini belirterek, işçilerin bu sürecin faili değil mağduru olduğunu söyledi. “Türk Lirası değer kaybederken, barınma, ısınma, elektrik, gıda gibi temel ihtiyaçlardaki fiyat artışları katlanarak artıyor. Bunun sorumlusu işçiler değildir. Yanlış politikaların faturasını emekçilere çıkarmak, adil değildir” dedi.
"İnsanca Yaşamak İstiyoruz"
Kadir Altun, taleplerinin insanca bir yaşam için gerekli olan ücretin belirlenmesi olduğunu belirtti. “Biz, insanca çalışmak ve insanca yaşamak istiyoruz. Hiçbir işçi, kendisi ve çocuğu için temel ihtiyaçları karşılayamayacak bir ücrete mahkum edilmemelidir” dedi.
Bu açıklamaların ardından gözler, 2025 yılı asgari ücret zammının ne kadar olacağına çevrildi. Sendikaların talepleri, hükümetin önerileri ve işverenlerin görüşleri doğrultusunda yapılacak pazarlık, milyonlarca işçi ve ailesi tarafından yakından takip ediliyor.