Bahar aylarında beklenmedik şekilde bastıran soğuk hava, yüksek kesimlerde fındık dallarını adeta buzla kaplarken, zirai don riski yeniden gündeme geldi. Bu kritik süreçte, Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça’dan sert bir açıklama geldi. Üreticilerin alın terinin hiçe sayıldığını ifade eden Başkan Akça, süreci yönetenlere yönelik çarpıcı ifadeler kullandı.
Başkan Akça, yaptığı açıklamada Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) elindeki fındığı satışa çıkarma kararını hedef alarak, “Batan geminin malları gibi acele edip TMO’nun elindeki fındığı satışa çıkarıp, devletin ve üreticinin parasını birilerine peşkeş çeken zihniyete sesleniyorum: Eserinizle gurur duyuyor musunuz?” dedi. Bu sözleriyle sadece fındık piyasasının yönetimini değil, aynı zamanda üreticilerin emeğini hiçe sayan yaklaşımları da eleştiren Akça, fındık üreticisinin kaderinin masa başında alınan yanlış kararlara teslim edilmesini sert bir dille eleştirdi.
Karadeniz’in geçim kaynağı olan ve dünya pazarında stratejik bir ürün olarak değerlendirilen fındıkta yaşanabilecek bir rekolte kaybının, sadece üreticiyi değil, ülke ekonomisini de olumsuz etkileyeceğine dikkat çeken Akça, yetkilileri daha duyarlı olmaya çağırdı. Özellikle iklim koşullarının bu kadar dengesizleştiği bir dönemde, TMO gibi kurumların piyasa dengeleyici rolünü üretici lehine kullanması gerektiğini vurgulayan Akça, “Fındık sadece bir ürün değil, bu bölgenin alın teridir, geleceğidir,” dedi.
Zirai don riskine karşı üreticilerin diken üstünde bir bekleyiş içinde olduğunu belirten Akça, bu dönemde devletin üreticinin yanında olması gerektiğini söyledi. “Üretici soğuk hava yüzünden gece uyuyamaz hale gelmişken, TMO’nun yaptığı bu hamle büyük bir sorumsuzluktur,” diyen Akça, piyasaya fındık sürmenin, fiyatların düşmesine ve üreticinin elindeki ürünün değersizleşmesine neden olacağını da sözlerine ekledi.
Yaşanan gelişmeler sonrası gözler, Ordu’da etkisini sürdüren soğuk havaların fındıkta ne denli hasara yol açacağına ve yetkili kurumlardan nasıl bir açıklama geleceğine çevrilmiş durumda. Üretici ise hem doğanın hem de piyasanın belirsizliğiyle baş etmeye çalışıyor. Başkan Akça’nın açıklamaları ise bu belirsizliğe karşı yükselen üretici sesinin güçlü bir yansıması olarak dikkat çekiyor.