Halk TV yayınında “bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs” ve “kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması” suçlarından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Serhan Asker ve Seda Selek’in yurt dışı yasağı ve imza şartıyla serbest bırakılmasının ardından Barış Pehlivan, Kürşad Oğuz ve Suat Toktaş’ın da gözaltına alınarak tutuklama talebiyle adliyeye sevk edilmesi, mahkemenin Suat Toktaş’ın tutuklanmasına, Barış Pehlivan ile program koordinatörü Kürşad Oğuz’un  ise adli kontrolle serbest bırakılmasına karar vermesi  kamuoyunda çeşitli tartışmalara yol açmış bulunmaktadır.
Oldukça zor şartlarda mesleğini yerine getirmeye çalışan basın mensuplarının görevlerinden ötürü herhangi bir suç isnadıyla karşı karşıya kaldıklarında ifadeye çağrılmaları yerine, apar topar gözaltına alınmalarını ve tutuklu yargılanmalarını TİMEF olarak doğru bulmuyoruz.
Ülkemizi uluslararası arenada yalnızlaştırmaya yol açacak bu gibi uygulamalar yerine soruşturmaların daha titiz yürütülmesi gereklidir.
Öte yandan, yasalara sahip çıkma ve basın etiği konusunda basın mensupları da herkesten daha titiz davranmalıdır. Karşı tarafın rızası olmadan kişisel verileri kamuya açık şekilde kullanmak suç olup, hiçbir basın mensubu bu yola başvurmamalıdır.
Demokrasilerde basının son derece önemli olduğu dikkate alınırsa; hem gereksiz gözaltıların hem de suç olacak şeyler üzerinden habercilik yapmaya kalkmanın demokrasimize zarar vereceği aşikardır.
Basın mesleğinin itibarını korumak hepimizin önceliği olması gerektiği gibi, devletin yetkili birimleri de bu konuda oldukça hassas davranmalıdır.
Hep birlikte Yeni Türkiye için yasalara, insan haklarına ve medya ilkelerine sahip çıkmalıyız.

Şakir Gürel

Uluslararası Basın Konfederasyonu Genel Başkanı