Ünye’nin Üçpınar Mahallesi’nde maden arama ve sondaj çalışmalarına tepki gösteren yöre halkı ve emniyet güçleri arasında çıkan arbedede gözaltına alınan 15 kişinin duruşmasına başlandı.

Ünye Adliyesi’nde 22 Mart Pazartesi günü başlanan davada, Ünye’nin Üçpınar Mahallesi’nde maden arama ve sondaj çalışmaları yapılacağı gerekçesi ile yöre halkı ve emniyet güçleri arasında 28 Ekim tarihinde çıkan arbedede gözaltına alınan 15 kişi dinlenmesine başlandı.

Üçpınarlılar, kolluk kuvvetlerine karşı gelme, mala zarar verme ve halkı tahrik etme suçlarından yargılanıyor.

Yaşanan olayda yöre halkına Emniyet, Jandarma ve JÖH ekipleri müdahalede bulunmuş, aralarında arbede çıkmıştı. Arbede sonucunda Ünye İlçe Jandarma ekiplerince 2’si kadın 14 kişi gözaltına alınmıştı.

Davada yargılanacak Üçpınarlılara destek vermek amacıyla CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, CHP Ünye İlçe Başkanı İsa Maral, çevre dernekleri ve yöre sakinleri Adliye ye geldi.

Biz kimseye zarar vermedik

Üçpınar sakinleri adına konuşan Cemal Çatal, kimseye zarar vermediklerini belirterek ; “Biz bugün burada neden olduğumuzu biliyoruz. Ama bizi buraya çağıranlar neden buraya çağırdıklarını belki de bilmiyorlar. Burada bize mağduriyetlik davası açtılar. Mağdur olan biziz. Biz fındık bahçemizi, sularımızı, kestane bal ormanlarımızı, çevremizi, yaşam alanlarımızı korumaya çalıştık. Biz kimseye zarar vermedik ama bize zarar verildi, biz incitildik. Biz incitmedik. Bizler askerlerimize, polislerimize saygı duyduk. Biz köyümüzü korumaya çalıştık, bundan sonra da koruyacağız. İçeride arkadaşlarımız ifade verecek ve bizlerde onları destekleyeceğiz. Maddi ve manevi yanlarında olacağız. Ünye Fatsa ve Ordu’nun bu konulara daha fazla duyarlılık göstermesini istiyoruz” dedi.

Mağdur olanların sanık olduğu dava…

CHP Ünye İlçe Başkanı İsa Maral, Üçpınar halkı ile birlikte mücadeleye devam edeceklerini altını çizerek şöyle konuştu; “Bugün mağdur olanların sanık olduğu bir duruşmayı takip etmek için geldik. Tüm Türkiye’de olduğu gibi devlet, Ordu’nun da doğasına ihanet eden maden çalışmalarını bütün hızıyla devam ettiriyor. Burada da yapılan sondaj çalışmaları sonucu ne olacağını bilemediğimiz bir sürece doğru gidiyoruz. Bu anlamda biz bölge halkı ile birlikte kararlı bir şekilde bunun önüne geçmek için mücadele edeceğiz.”

Üçpınar halkı anayasal hakkını kullanmış

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, yaptığı basın açıklamasında, Üçpınar halkının anayasal hakkını kullandığının altını çizerek; “Vatandaşın kendi hakkını savunmasından dolayı yargılandığı günler geçecek, bu ülkeyi yabancı maden kartellerine peşkeş çekenlerin yargılandığı günler de gelecek. Bunu hep beraber göreceğiz. Bugün burada kendi toprağını, kendi bahçesini, kendi yaşam alanını, su hakkını, yaşam hakkını savunan Üçpınar halkı yargılanıyor. Üçpınar halkı demiş ki burası benim yaşam alanım, burada ben tarım yapıyorum, burada ben su içiyorum, çocuklarımı ailemi buradan besliyorum, burada bu işi yapmayın, burada bu iş doğru değil. Üçpınar halkı anayasal hakkını kullanmış, itiraz hakkını kullanmış. Evladına askerine bir şey yapmamış, kötü söz söylememiş, el kaldırmamış. Ama burada çok şiddetli bir şekilde devletin bütün güçleriyle, bütün emniyet kuvvetleri ile orantısız bir şekilde kadınlara, yaşlılara ve çocuklara zor kullandığına, orantısız güç kullandığına hep birlikte şahit olduk” dedi.

-“Bu bölgeden çıkarılan madenin bu ülkeye hiçbir faydası yok”-

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, konuşmasını devamında bu bölgede çıkarılan madenin ülkeye fayda sağlamadığını belirterek şunları söyledi; “Ağacın, suyun ve kadının zulüm gördüğü bir ülkede yaşıyoruz. Herkes yaşam alanlarını savunuyor. Ordu coğrafyası 122 sondaj alanına sahne olmaktadır. Her ilçede 6 ile 10 arasında maden alanı açılmaya çalışılıyor. Biz maden çıkarılmasın demiyoruz, biz enerji üretilmesin demiyoruz. Kendi ülkelerini kendi coğrafyalarını tahrip etmeyenler gelip bizim coğrafyamızı zehirliyor. Bu bölgeden çıkarılan madenin bu ülkeye hiçbir faydası yok. Fatsa’da ki altın madeninin yıllık Türkiye’ye geliri 2 milyon dolar olduğu ifade ediliyor. Fakat Fatsa ve Ünye’den elde edilen fındık geliri 300 milyon dolar. Yani 2 milyon dolar için 150 katını riske ediyoruz. Şuanda Fatsa ve Ünye fındığını işleyen yurt içi ve yurt dışı  fabrikalara alıcıları Fatsa ve Ünye fındığı istemiyoruz diyorlar. Su numunesi istiyorlar. Bu bölgenin tek geçim kaynağının üzerine yapılan büyük bir tehlikedir. Fındığımızın ve gelirimizin zarara uğrama riskiyle karşı karşıyayız. Sadece fındık değil, bu bölgede arıcılık, balıkçılık, hayvancılık var. Bu süreci takip edeceğiz, sürekli vatandaşımızın yanında olacağız. Ülkemizin yanında olacağız. Milliyetçilik sadece ahkam kesmek değil, milliyetçilik toprağını, ağacını, yaşam alanlarını savunmaktır. Toprak bu ülkenin toprağı, elin oğlu gelip senin toprağını siyanür tecavüzüne uğratacak ve gidecek. O toprakta biz yaşayacağız. Siyanüre maruz kalan toprakta ot bile bitmiyor.”