Basına ve Kamuoyuna,

Ordu Kent Konseyi tarafından, 24 Aralık 2016 tarihinde tertiplenen Teröre Lanet Şehitlere Saygı mitingi konusunda, basında yer alan haberlerde bir kısım siyasi partilerin ve Saadet Partisinin, mitinge destek vermediği şeklinde ifadeler yer almıştır.

Basınımız ve kamuoyu öncelikle şunu bilmelidir ki bu mitingi tertip edenler adeta kendileri çalıp kendileri oynamış, biz tertip ediyoruz, herkes katılsın mantığı ile hareket etmiştir. Mitingi tertip edenlerin basiretsizliği ve beceriksizliği, 200 bini aşkın nüfus potansiyeli olan bir şehirde 2-3 bin kişinin katılımını sağlayabilmiştir.

Böyle önemli ve hassas bir konuda miting tertip edenlerin, tüm siyasi ve sivil toplum kuruluşlarını, dernekleri, sendikaları, meslek odalarını en azından telefonla arayarak davet etmesi ve en geniş mutabakatla bu mitingin organize etmeleri gerekirdi.

Saadet Partisi bu mitinge davet edilmemiştir. Bu ülkenin en köklü siyasi hareketi olan Milli Görüş’ün partisi olan Saadet Partisi, birilerinin ben yaptım oldu mantığı ile organize ettikleri programların dolgu malzemesi olmaz. Mitingi organize edenlerin, Saadet Partisini bilinçli olarak bu mitinge davet etmediklerini düşünüyoruz. Çünkü mitingi organize edenler çok iyi bilir ki, Saadet Partisi o meydanda, terörün arkasındaki güçleri ve bu güçlerle ortak hareket eden siyasi partileri hükümetleri açıkça milletimize anlatır. Son dönemde yaşanan terör olaylarına ilişkin yapılan araştırmalar bizim yıllardır haykırdığımız gerçeği ispat etmiştir. Dünyanın neresinde terör, savaş ve zulüm varsa arkasında IRKÇI EMPERYALİZM vardır. Irkçı Emperyalizmin baş aktörleri ABD, İsrail ve AB ülkeleridir. AKP hükümeti ABD’yi STRATEJİK ORTAK VE MÜTTEFİK ilan etmiştir. İsrail’e muhtaç olduğumuz bizzat Cumhurbaşkanınca ifade edilmiştir. Yine Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin AB’nin bir parçası olduğunu vurgulamaktadır. Bir defa daha haykırıyoruz; teröre karşı durmak meydanlarda nutuk atmakla olmaz, önce bir defa BANA NE AMERİKADAN diyeceksin. İsrail’in İslam ve Müslüman düşmanı olduğunu ve terörün en büyük destekleyicisi olduğunu kabul edeceksin. AB’nin haçlı birliği olduğunu bileceksin ve İslam düşmanı olduğunu bileceksin. Irkçı emperyalizmin maşaları olan terörle mücadelede samimi olduğunu ortaya koymak için terörün destekçileriyle ilişkilerini ona göre belirleyeceksin. İşte bu gerçekler Saadet Partisi tarafından seslendirileceğini bilen organizatörler, Saadet Partisini davet etmemişlerdir.

Olayın gerçek boyutunu bilmeyen basın mensupları ise Saadet Partimizi, mitinge destek vermediler diye yanlış bir üslupla yansıtmışlardır. Davet edilmediğimiz bir mitinge destek vermemiz veya destek vermememiz söz konusu olamaz. Milletimizin en ağır yaralar aldığı ve acı çektiği bir meseleye karşı Saadet Partisinin duyarsız olması, destek vermemesi söz konusu olamaz. Bu güne kadar ortaya koyduğumuz tavır, terörün, zulmün savaşın karşısında olduğumuzu göstermeye yeterlidir. Saadet Partisinin tavrı aziz milletimiz tarafından bilinmektedir. Bu gibi durumlar partimizin itibarsızlaştırmaya yönelik kasıtlı tavırlardır.

Basınımızın ve kamuoyunun bilgilerine arz ederiz dedi