Ağustos ayı zafer ayımızdır bizim. Türk Milleti sevdasını, aşkını, gücünü aldığı İ’lay-ılahi Kelimetullah uğruna, yani “Allah’tan başka ilah yoktur, Hz.Muhammed (sav) O’nun kulu ve Resulüdür.” temel ilkesine inanmak ve Allah (C.C.)’ın mukaddes hükümlerini ve ölçülerini insanların yaşadığı yeryüzünün her noktasına ulaştırma gayreti içinde olmak,  Selçuklu Sultanı, Sultan Alparslan 1071’de ordusuna tarihi konuşmasını yaparak Malazgirt Zaferi, 1514’te Yavuz Sultan Selim Çaldıran’da geri dönme niyetinin olmadığını belirterek ordusuna cesaret veren konuşmayı yapmış ve kahramanca çarpışarak zafer elde etmesi, 30 Ağustos 1922’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Dumlupınar’da seslenmiş ve Türk Milleti Başkomutanının emrini dinleyerek büyük bir zafer kazanması Ağustos ayı zaferlerimizden sadece birkaç tanesidir. Dün; 15 Temmuz’da milletimizi karanlığa gömmek isteyen dış güçler ve yerli işbirlikçisi şarlatana karşı Başkomutanının emri ile meydanlara çıkan bu aziz milletimiz yine büyük bir zafer elde ederek tarih yazmış, bugün de şanlı Türk Ordusu mazlumların göz yaşını dindirmek, zalimlere ve teröristlere haddini bildirmek için, Suriye topraklarında başarılı bir operasyona imza atmışlardır.

TÜRK MİLLETİ ASLA BOYUNDURUK ALTINDA KALMAYACAK VE HAK DAVA 1 KİŞİ DAHİ
KALSA YAŞATILMAYA ALLAH (CC)’İN İZNİ İLE DEVAM EDECEKTİR.

1071 ‘de Sultan Alparslan’ın “size öyle bir vatan aldım ki ; ebediyyen sizin olacaktır”. sözünü öyle kuru kuruya söylenmiş bir söz değildir. Aziz Türk Milleti vatanı söz konusu olunca her zaman topyekün canını ortaya koymuştur. 22 Ağustos 1921 yılında Sakarya’da da savaş meclisi toplanır. O meclisin başında Fevzi Paşa vardır. Ve yenilmeleri halinde o tarihi konuşmasını yapar “Eğer yenilirsek, mağlup olursak geride küçük bir birlik bıraktım, onlar kadınlarımızı ve çocuklarımızı Amanos dağlarına, Ağrı dağının eteklerine, Toroslara geri çekecek, orada yüzyıl boyunca gerilla
taktiği ile savaşacaklar. Kadınlarımız çocuk doğuracak. 4-5 nesil boyunca bu hedef doğrultusunda o dağların eteklerinde, savaşçı yetiştirecekler ve 100 yıl sonra tekrar geri saldıracaklar ve bu toprakları tekrar düşmanlardan geri alacaklar der. Türk milleti budur, asla boyunduruk altında kalmayacak ve hak dava 1 kişi dahi olsa yaşatılmaya ALLAH (cc)’in izni ile devam edecektir.

BİR MİLLET BAŞKOMUTAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN EMRİ İLE TOP YEKÜN SOKAĞA
ÇIKAR ZULÜM BAŞLAMADAN 22 SAATTE ZULME DUR DER

Biz bu örneği Millet olarak hepimizin şahitliğinde 15 Temmuz’da yaşadık, Ülkemizi işgal etmeye yeltenen dış güçlere ve onun içerideki kullanılmış Fettullahçı Terör Örgütü mensubu hainlerine karşı, bir Ömer Halisdemir çıkar, bir Ümit Dündar çıkar, bir Polis Harekat çıkar, bir millet Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan’ın emri ile topyekun sokağa çıkar, savaş uçaklarının, helikopterlerin, tankların bombalarına karşı, ağır silahların ateş etmesine rağmen 246 şehit vermesine rağmen çıkar ve zulüm başlamadan 22 saatte zulme dur der; “ben demokrasiden yanayım. Ben milletim ve milletten yanayım der.” Ülkemizde ve bölgemizde yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz olaylar bir HAK-BATIL mücadelesi olayıdır. Hak, İslam’dır. Batıl ise Siyonizm’dir. Zafer hak’tan yana ve hakkı üstün tutanların olacaktır ve zafer yakındır.

Milletimizin, Ordu’lu hemşehrilerimin, şanlı Türk Ordusunun her ferdinin 30 Ağustos Zafer Bayramını kutluyor, “Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdad inerek öpse o pâk alnı değer.” diyerek, bu topraklar için, İlay-ı Kelimetullah için gözünü kırpmadan canlarını veren aziz şehitlerimizin alınlarından öpüyor, bir kez daha tüm şehitlerimizi rahmetle minnetle yad ediyorum.