Ünye Acara Gürcü Dostluk ve Kültür Derneği Yönetim Kurulu, Ünye’deki basın mensupları ile kahvaltıda bir araya geldi.

7 ay önce kurulan derneğin tek amacının gürcü kültürünü yaşatmak olduğunu belirten Dernek Başkanı Mehmet Ali Gürsoy, “Köken olarak Müslüman gürcüyüz, ama ırk ve millet olarak Türk’üz. Osmanlıdan bu yana 400 yıldır Türkiye’de ki etnik kökenler içinde hiçbir zaman için bu bayrağa ve misakı milli sınırlarına çıkmayı düşünmeyen bir toplumuz” dedi.

Ünye’de 7 ay önce kurulan ve Acara Gürcü Dostluk ve Kültür Derneği Yönetim Kurulu, basınla kahvaltıda bir araya geldi. Niksar Caddesi Hanboğazı mevkiindeki dernek merkezideki kahvaltıya Dernek Başkanı Mehmet Ali Gürsoy, dernek Yönetim Kurulu Üyeleri ile basın yayın kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Kahvaltı sonrasında derneğin kuruluş amacı ve faaliyetleri hakkında açıklamalarda bulunan dernek başkanı Mehmet Ali Gürsoy, “Derneğimizi 7 ay önce kurduk. 7 aydır Ünye’de faaliyetteyiz. Buraya taşınalı 1 ay oldu. Taşındığımızdan 1 hafta sonra talihsizlik yaşandı ve derneğimizde yangın çıktı. Yangında dernek merkezimizin bir bölümü zarar gördü. Hemen tadilatı tamamladık ve faaliyetlerimize devam ediyoruz” dedi.

120 yıldır Bu Topraklardayız

Ünye’de 35 bin gürcü yaşadığını ifade eden Başkan Gürsoy, “1890’larda başlayan Osmanlı-Rus savaşı neticesinde Batum-Ahıska cephesinde Osmanlı birlikleri ile birlikte savaşan hilafet bayrağına ve Anadolu topraklarına sahip çıkan gürcüler, savaşın kaybedilmesi sonucu Anadolu Padişahının fermanı ile Anadolu’nun iç bölgelerine çağrıldılar. Bizde Gürcistan’ın Acara bölgesinden buraya yerleşen gürcüler olarak 120 yıldır bu topraklardayız. Köken olarak Müslüman gürcüyüz, ama ırk ve millet olarak Türk’üz. Yani Türk toplumunda hiçbir şekilde etnik kökenimizden rahatsızlık duymayan, hiçbir şekilde de etnik kökenimizi ön tarafa çıkarmayan ülkenin birlik ve beraberliği için çalışan ve Ünye’de de bulunan 35 bin gürcüyü bir araya toplamamızın nedeni unutulan kültürü yaşatmaktır” dedi.

Biz Bu İşin Folklorik Yapısındayız

35 bin gürcünün yaşadığı bu şehirde derneğe ilginin de yüksek olduğunu ve Karadeniz’de gürcü derneği olarak ilk ve tek olduklarını belirten Gürsoy, “Gelişen ülkelerin en büyük sıkıntısı, içerdeki etnik gruplarla ilgili oluyor. Ülkemizde de belli etnik kökenlerle ilgili yurt dışındaki güç odaklarının oyunları var. 400 yıllık tarihte gürcüler hiçbir zaman bu oyunlara gelmemiştir. Yarın birileri çıkıp bu işi başka yönlere çekilmemesi için akli selim gürcüler olarak derneğimizi kurduk. Karadeniz’deki tek gürcü derneğiyiz. Genelde İstanbul ve İnegöl bölgesinde dernekler var, tek amacımız folklor, kültürel ve unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizi tekrar canlandırmak. Türkiye’yi oluşturan mozaiği yeniden hayata geçirmek istiyoruz.

Nüfus Cüzdanı İle Seyahat Edilen 2. Ülke

Sadece Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Cüzdanı ile seyahat edilebilen Kıbrıs ile birlikte 2. Ülkenin Gürcistan olduğunu ancak Gürcistan’da ki ticari ilişkilerde de azınlıkta kaldıklarını ve ticari ilişkileri de geliştirme çabası içinde olduklarını belirten Gürsoy, “Burada bizim bir ayrılıkçılık düşüncemiz asla yok, çok isteyen varsa nüfus cüzdanı ile gider Gürcistan’da kalır. Oradan isteyenlerde burada kalabilir. 180 güne kadar buna engel bir durum yok. Türkiye’de ki etnik kökenler içinde hiçbir zaman için bu bayrağa ve misaki milli sınırlarına çıkmayı düşünmeyen bir toplumuz” dedi.

Osmanlı’da 17 Gürcü Sadrazam

“400 yıldır iç içeyiz, burada her ne kadar ismimiz gürcü olsa bile siyasette, politikada, basında ve ticarette doğala olarak her yerde varız. Derneğimiz aracılığı ile siyaseten bir talepte bulunmamıza gerek te yok” diyen Gürsoy, “Tarihe bakıldığında Osmanlıda 17 tane sadrazam, 9 yeni çeri ağası, 6 kaptanıderya, 13 nazır, 173 vezir, komutan, vali, sancak beyi, 13 mebus, 6 şeyhül İslam, 344 ulema, 34 şair yazar, 488 saray devlet görevlisi ve 23 tane padişah annesi Osmanlı tarihinde gürcü kökenli görebilirsiniz. Padişah anneleri arasında hepinizin bildi bezmi alem valide sultan da gürcü kökenlidir. Mevlana’nın türbesini yaptıranlar arasında gürcü hatun olduğunu, 1880’de sarayı basarak 3. Selim’i şehit eden isyancıların elinden tek şehzade 2. Mahmut’u kurtaranın da gürcü cevri kalfa olduğunu tarih sayfalarından öğrenmekteyiz. 2. Mahmut’ta hayatını kurtardığı için cevri kalfayı da hazinedar başı yapmıştır ve öldüğünde de annesinin yanına defnettirmiştir. Yani baktığımızda Osmanlıdan bu yana gürcüler Türklerle hep birlikte hareket etmiş, bundan sonrada böyle devam edecektir” dedi.

Gürcüce Dil ve Folklor Kursu

Derneğin kültürel faaliyetlere büyük önem verdiğini ifade eden Dernek Başkanı Gürsoy, “Faaliyetler arasında her yaştan gürcüce okuma yazma dil kursu açtık. 2 dönemi bitirdik, şimdi 3. Dönem kursu açacağız. Ayrıca birde folklor kursu açmayı planlıyoruz” dedi..

Kurasız Hac İmkânı

Dernek Yönetim Kurulu Üyesi İşadamı Mehmet Ütü ise, Gürcistan vatandaşlığının bir avantajının da kuraya tabi olmadan müracaat edildiği yıl Hac’ca gitme imkanı olduğunu belirterek, “Ben eşimle birlikte geçtiğimiz yıl gürcü vatandaşı olarak Allah nasip etti ve 15 kişilik kafile ile kutsal topraklara giderek hac farizasını yerine getirdik. Çifte vatandaşlık sayesinde hiç sıra beklemeksizin hacca gitme imkânından faydalandık” dedi.